Çook uzun bir aradan sonra yeniden Merhaba!
Öncelikle ülkemde yaşanan gelişmeler, daha sonra da tembellik …yazamadım.
Bu arada yaşanacak acı, neşe, keder her şeyi yaşadım. Ülkem şehit haberleriyle, Ankara katliamıyla ve en sonunda da Atatürk gibi bir dahi için akla hayale gelmeyecek şekilde hakaretlerle savruldu.
Anlayacağınız bolca hüzün düştü bize. Sonra Mevlana’nı sözü geldi aklıma. “Rabbine dönüp benim büyük bir derdim var deme, derdine dönüp benim büyük bir Rabbim var de.”
Elbette İlahi adalet var. Bu ülke neler atlattı, bunları da atlatırız inşAllah.
“Dünle beraber gitti cancağazım
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Mevlana”
Bence de yeni şeyler söyleme zamanı.
Bu arada güzel şeyler de oluyor. Blogların iyi perisi bulutötesi nin sahibi Tülin hanım “Türk Böbrek Vakfı Tekirdağ Şubesi için Yardım Etkinliği ” düzenledi. Blogunda size bir mektup yazdım diyerek bu güzel etkinliği anlattı. Bilgilerinize…
Ben neler mi yaptım?
Bol bol dikiş (sülalede pijama dikmediğim kalmamıştır herhalde.Deli kızın modeli gibi öğrenince habire diktim.), tığ işi (kızıma battaniye örüyorum. 140 motif oldu, 300 olacak) ve nihayet keçeyle de tanıştım.
Keçe işi inanılmaz zevkli bir uğraşı. Kesmek, biçmek biraz zor olsa da ,dikmek ve sonuca ulaşmak çok zevkli.
Arkadaşlarımın torunları oldu ve ben bebekler için kapı süsü yapmak istedim.
- Öncelikle modelleri çıkardım, kestim.
- Kalıpları keçenin üzerine koyarak kestim.
- Her bir parçayı tek tek dikerek, iki parçayı (arkalı, önlü) oluşturdum.
- Elyafı doldurmak için açık bir kısım bıraktım. Geri kalanını keçe dikişiyle diktim.
- Açık kısma elyafı doldurdum. Açık kısmı diktim.
Tamamı bitince tekrar göstermek isterim.
Sizleri tek tek ziyaret etmek istiyorum.
Güzelliklerin sizleri bulması dileğiyle,
Sevgiyle kalın.